TÜRK KAHVESİ

  Türk kahvesi genelde severek içtiğimiz,sohbetlerimize eşlik eden özel bir içecektir.Özene bezene hazırladığımız ve içtiğimiz kahve ile ilgili birkaç bilgi ve püf noktası...
  İlk olarak nasıl türk kahvesi olmuş onu anlatayım size ;
  Kahve yemenden gelir diye bir türkümüz vardır ya doğru bir türküdür o. Kahve yemenden 1550 yılları civarı Kanuni Sultan Süleyman tarafından getirtilmiş topraklarımıza... Sarayın görkemli salonlarında, 40 kişilik kahveci ustaları tarafından özenle padişaha servis ediliyor. Harem'de cariyelere doğru kahve pişirme dersleri başlıyor.Saraya gelen eliçiler aracılığı ile de Avrupa'ya yayılıyor ve adı TÜRK KAHVESİ oluyor.
  Şimdi kahvenin bazı incelikleri;
  Kahveyi mutlaka hava geçirmez kaplarda muhafaza etmeliyiz.Sıcaktan,soğuktan ve nemden korumalıyız.2 hafta içerisinde de tüketmeye özen göstermeliyiz.
  Kahvenin taze olup olmadığını anlamanın da bir yolu var; yarım su bardağı soğuk suya, yarım kahve kaşığı kahveyi atıp karıştırın.Kahve taze ise suyun üstünde yüzer ve suya rengini zor verir, eğer bayat ise dibe çöker ve suyu boyar.
   Kahvenin bol köpüklü olması ise en güzel yanıdır. İşte bununla ilgili püf noktası size;
kahve suyunu soğuk kullanın mümkünse buzdolabından veya fincan başı bir adet buz koyun cezveye, bir de yavaş ateşte pişirirseniz görün bakın nasıl güzel ve köpüklü oluyor.Ahhh canınız çekmedi mi? Haydi afiyet olsun.